Üretim Ekonomisinin Çöküşü

16 Mart 2008 · netologist · 3 dakika, 609 kelime

Üretime dayalı ekonominin çöktüğünün farkında mısınız? Birşeyi üret, paketle sat devri aslında son demlerini yaşıyor. Artık birşeyi kaliteli üret, insanların beğenisine sun ve ondan katma değer elde et devri başladı. Yani Hizmete dayalı bir ekonomi emekleme safhasında.

Bunun ilk örneklerini yazılım endüstrisinde gördük. Özellikle Web’in yaygınlaşmasıyla hizmete dayalı iş modelleri artmaya başladı. Hizmete dayalı iş modelinin temelinde de Özgür Yazılım ve Açık Kaynak felsefesi mevcut. Yani ürettiğinizi insanların beğenisine sunup eğer gerçekten kazanıyorlarsa, bakım gibi katma değerlerden para elde ediyorsunuz. Son 5 yılda Bilişim devleri ve hatta Microsoft bile bunun farkında ve bu yaklaşımı anlama yolunda yeni iş modelleri geliştirmeye çalışıyorlar.

Bundan 10 yıl önce yazılımlar için çok güçlü koruma yöntemleri geliştirilirken ve bir yazılımın bedava dağıtılması dahi söz konusu değildi. Bugün bu durum kısmen değişti. Evet halen bu duruma direnen firmalar var. Ama bu direnmenin onların sonunu hazırladığı muhakkak.

Bugün katma değer elde etmenin bir yolunu bulması gereken bir sektörden söz edeceğim. Müzik!

Müzik sektörü günümüzde üret ve dağıt mantığı ile para kazanmayı hedefler. Özellikle her geçen gün yeni şarkıcılar çıkıyor. Albüm çıkarıp bunu satmak bundan kazanç elde etmeyi bekliyorlar. Neden bir müzisyen ticaretten para kazanmayı hedefler. Aslında bunu hedefleyen müzisyenler değilde yapımcılardır hiç şüphesiz. Bir albüm hazırlamanın maliyeti nedir? Yeni besteler, aranjör, stüdyo ve çoğaltım ve dağıtım. Bugün çoğaltım ve dağıtımın CD’den olması onca masrafa girilmesi oldukça gereksiz. Bunları bir müzisyen rahatlıkla internetten yapabilir. İnternet gibi bir ortamdan yapmasının faydalarına ise birazdan ayrıca değineceğim. Aslında işin katma değer kısmı interneti doğru kullanmakta yatıyor.

Peki çoğaltım ve dağıtımı çıkarttık. Geriye ne kaldı? Beste, aranje, stüdyo. Bence bir müzisyen beste yapamıyorsa ve bir müzik aleti çalamıyorsa ona müziyen dememek lazım. Şarkıcı yada ses sanatçısı denebilir. Eğer sesi gerçekten iyi ise muhakkak sponsor bulabilir. Geldik stüdyoya bence bunun için sponsorlar bulunabilir. Ve internet sitenizin bir yerlerine sponsorların logoları konabilir. Sanata destek vermek isteyen bir sürü şirket olduğu muhakkak. Bunu sağlamanın yolu şüphesi viral pazarlamadır. Bir demo yapın ve internette insanların beğenisine sunun. Eğer gerçekten iyi ise size doğru sponsorları getirecektir. Peki yapımcılardan kurtulduk. Bedava albümde yaptık dediniz bizim yaşamamız için para kazanmamız, müzik aletleri almamız vs.. gerek değil mi? Haklısınız ! Ama sabredin yazım daha bitmedi.

Müziğinizi dünyanın beğenisine sunun. İngilizce albüm yapın demiyorum. İyi müzik yapın diyorum. İyi müzik her zaman dinleyici bulur. Bundan yüz yıl önce konan sınırlar bugün sanal olarak yeniden kalkmış durumda. İnsanlar diledikleri gibi özgürce iletişim kurabiliyorlar. İnternet sitenizden insanların dilediklerince şarkılarınızı dinlemelerine izin verin. Ama sitenize üye olsunlar ki dünyanın neresinde daha popüler olduğunuzu neresinde ne kadar dinlendiğinizi sayısal olarak görün. Hatta bir yolu varsa şarkınızın ne kadar dinlendiğini bile raporlaryın. Ya da size bu raporları sunacak bir portala üye olun! Sayılar para kazanmak için önemlidir. Nasıl mı para kazanacaksınız? Konser vererek! Ortalama olarak baktığınızda bir albüm 10 YTL, bir konser bileti ise 70 YTL. Ve hayran kitleleri bu konserlere geliyor. Bu fırsatlardan biri. Ya da sitenizde açacağınız bir yardım (donate) alanı ile insanların müziğinize katkıda bulunmalarını isteyebilirsiniz. Emin olun çok fazla destek gelecektir.

Kısacası; dünya kaliteli hizmete dayalı bir ekonomik çerçeve içerisine giriyor. Ve bu ekonominin içinde başarılı olacaklar parası olan insanlar değil kaliteli ve yenilikçi fikirlerle üretim yapan ve hizmet veren kesim olacaktır.

Eğer insanlara, ne istediğini sorarsanız; daha hızlı atlar isterler. Henry Ford

Henry Ford bu sözüyle neyi kastettiğini düşündünüz mü? Hayranlarınızı dinleyin. Fakat sadece dinlemekle kalmayın birde dinlediğinizi yorumlayın. Aslında daha hızlı atlar mı istiyorlar! Hayır! Bir yerden başka bir yere hızlı bir şekilde gitmek istiyorlar. Henry Ford bu isteği yorumladı ve sonuç olarak T1’i yarattı.

Yıllar önce Napsterın büyük bir patlama yaptığında hayranlarınız sizden bir talepte bulunuyordu. Eğer doğru bir şekilde yorumlansaydı Last.FM o zamandan hayatımızda yerini alırdı. Demem o ki;

Siz müziğinize odaklanın; diğer her şey arkasından gelecektir.